2018'e Doğru AB Denizcilik Politikası Ve Türkiye

Hacı Kara
Kas 2010

Avrupa ile diğer ülkeler ve diğer ülkelerin kendi aralarındaki ticarette verilen deniz taşımacılığı hizmetleri, denizciliğin Avrupa’nın en büyük ihracat endüstrisi arasında yer almasını sağlamıştır. Avrupa denizciliği dünyanın bütün bölgelerinde ve sektörün tüm alanlarında yer almaktadır.

Avrupa, dünyadaki deniz filosu toplamının taşıma kapasitesi bakımından yüzde 41’ine sahip olan şirketleri sayesinde, bugün dünya denizciliğinde önemli bir rol oynamaktadır. Denizde yük ve yolcu taşımacılığının Avrupa ekonomisine katkısı milyarlarca Euro’dur. Avrupa Komisyonu, Denizciliğin gelecek yıllarda da dünya deniz taşımacılığında etkinliğini ve başarısını sürdürebilmesi için bir dizi önemli tespitlerde bulunmuştur. Zira, uluslararası finans sistemindeki kriz reel ekonomiyi olduğu kadar, dünyanın değişik bölgelerinde deniz taşımacılığını ve denizcilik endüstrisinin farklı branşlarını da etkilemiştir. Ayrıca, siyasi nedenlerle Avrupa’ya gaz sağlayan boru hatlarında yaşanan kesintiler, LNG tankerleri ile yapılan taşımacılığın Avrupa Ülkelerinin sürdürülebilir enerji ihtiyacının karşılanması bakımından stratejik önemini ortaya çıkarmıştır.

Avrupa Birliği’nin sürdürülebilir taşımacılık politikası toplumun ekonomik, sosyal ve çevre ihtiyaçlarını karşılamayı hedeflemektedir. Gelecek on yılda AB’nin taşımacılık politikasına iki önemli hususun rehberlik etmesi öngörülmektedir. Bunlardan ilki, 2018 yılına gelindiğinde Avrupa deniz taşımacılığı hizmetleri en az bugünkü kadar etkin, güvenilir ve sürdürülebilir olmalıdır. Buna ilaveten, kullanıma hazır yeterli taşıma kapasitesi sağlanmalı ve iskele, liman ve bunların hinterlandı artan yük kapasitesine uygun ve elverişli bir hale getirilmelidir. İkincisi ise, denizcilik endüstrisi 2018’lerde yine en az bugünkü kadar rekabetçi yapısını korumalı ve global marketlerde güçlü olmalı veya bugünden daha iyi bir konuma gelmelidir.

AB Komisyonu tarafından, AB Parlamentosuna sunulan 21/01/2009 tarihli belgede AB’nin 2018’e doğru denizcilikteki stratejik hedefleri şu yedi başlık altında toplanmaktadır:

1-) Avrupa denizciliğinde rekabetçi yaklaşım ile taşımacılık ve işletmecilikte kaliteyi sağlamak ve sürdürmek, böylece deniz taşımacılığında sürdürülebilir gelişim hedefleri yakalanmalıdır.

2-) Özellikle denizcilik mesleğini genç nesil için cazip ve çekici hale getirmek suretiyle istihdam edilecek nitelikli denizciler yetiştirmek.

3-) AB’nin tüm aktörleri deniz taşımacılığında çevreye duyarlı çözümler geliştirmek için teşvik edilmeli, özellikle uzun vadede sıfır atık ve sıfır emisyon hedefi için çalışılmalıdır.

4-) Güvenli ve emniyetli sistemle ilgili mevcut AB düzenlemeleri ve uluslararası kuralların uygulanmasına öncelik verilmeli, güvenlik önlemleri için aktif ve esnek bir çerçeve oluşturularak içi doldurulmalıdır.

5-) Taşımacılık ve denizcilik sektörlerinde karşılaşılan küresel sorunlarla ilgili uluslararası toplumla yakın temas halinde bulunulmalı, Komisyon ve Üye Devletler denizcilikle ilgili uluslararası kuralların 21. yüzyılın şartlarına uygun hale getirilmesi için itici bir rol üstlenmelidir.

6-) Yakın yol deniz taşımacılığını geliştirmek, Avrupa Çevre Ajansına (EEA) üye ülkelerin ekonomik bütünleşmesine katkı sağlayacağı gibi, AB içindeki deniz ulaşım bağlantıları üzerinde de olumlu etki yapacaktır.

7-) Avrupa denizcilik endüstrisinin rekabet gücü ve kapasitesinin, sanayi ve çevre, enerji, güvenlik ve insan gücünün temini ile ilgili zorlukları aşabilmesi bakımından araştırma ve inovasyon konularında çabaların artırılması gerekir*.

AB deniz sektörü ile ilgili bu çerçevede politikalar oluşturulmasına yönelik kararlar alırken, ülkemizde de Ulaştırma Bakanlığı’nca hedef 2023 sloganı ile düzenlenen 10. Ulaştırma Şurası’nda denizcilikle ilgili önemli kararlar alınmıştır. Bu kararlar, alt ve üst yapı ile Ar-Ge çalışmaları ve yasal düzenlemeleri içermektedir. Bu kararlar arasında AB ile uyum çerçevesinde:

  • AB uyum çalışmalarının ışığı altında yapılacak düzenlemelerin, ülkemiz gerçeklerine ve gerekliliklerine göre düzenlenmesi,
  • Deniz teknolojilerinde FP7 önceliklerini dikkate alan Ar-Ge faaliyetlerine öncelik vermek, Türkiye’nin bu bütçeden aldığı payın AB fonuna aktardığı miktarın üzerine çıkarılması,
  • Basta AB ülkeleri olmak üzere bilim ve teknoloji alanında yetkin olan ülkeler ile bilgi ve teknoloji transferi amaçlı işbirliği faaliyetleri yürütülmesi,
  • Gemi inşa ve bakım-Onarım konusunda nitelikli eleman sayını artırıcı tedbirlerin alınması, mevcut elemanlar için hizmet içi eğitim programları geliştirmesi, AB programlarından daha fazla yararlanarak nitelikli elemanların kazandırılması,
  • AB deniz ticareti müktesebatına katılım sürecinde ve üyelik sürecinde uyum ve uygulama amaçlı ulusal eylem planı hazırlanması ve uygulanması
  • Türk ticaret filosunun geliştirilerek rekabet gücünün artırılması ilkeleri benimsenmiştir.

Ulaştırma Şurası’nda alınan kararlar denizcilik sektörünün önünü açacak ve AB ile uyumu sağlayacak önemli kararlardır. Bu kararların hayata geçirilmesi halinde rekabet gücü yüksek bir denizcilik sektörüne sahip olmamamız için hiçbir neden bulunmamaktadır.

 

*http://europa.eu/rapid/pressReleasesAction.do?reference=MEMO/09/16&format=HTML&aged=0&language=en&guiLanguage=en

http://www.denizticaretodasi.org/DetoPortal/Default.aspx?tabid=50&mid=526&ctl=Edit&ContentManagementID=80718367-0e15-451f-8423-11f8335cc521


Deniz Haber/09 Kasım 2010